

"Tüm Şartlarda AIDS ile Mücadeleye Devam"
HIV Enfeksiyonu 1980’li yıllardan beri tüm dünyada görülmektedir. Bulaşma yolu ise en sık korunmasız cinsel temas, ikinci olarak ise damar içi madde kullananların ortak paylaştığı enjektörler ile olmaktadır.
HIV Enfeksiyonu, tüm yaş gruplarında görülebilmektedir. Hastalığın kesin tedavisi bulunmamakla birlikte uygulanan ilaç tedavileri ile HIV/AIDS hastalığından ölümler azalmaktadır. Bununla birlikte uygulanan ilaç tedavisi bulaşıcılığı da engellemekte, HIV(+) anne ve babadan, HIV(-) bebek doğabilmektedir. Ancak hastalığın aşısı bulunmamaktadır.
Dokunmak, tokalaşmak, sarılmak ile; gözyaşı, ter ve tükürükle, aynı yerde oturmak ve aynı havayı solumakla, aynı havuzu, tuvaleti saunayı ve duşu paylaşmakla, giysilerin ortak kullanılması ile tabak, çatal, kaşık, bıçak ve bardak paylaşmakla, telefon kulaklığı ve kapı tokmağı ile sivrisinek, böcek sokması ve hayvan ısırması ile HIV bulaşmamaktadır.
HIV/AIDS ile mücadelede erken tanı ve tedavi uygulamaları, büyük bir öneme sahiptir. AIDS, tanısı hızlıca konulabilen bir hastalıktır. Bu yüzden şüphe hisseden risk durumlarında vakit kaybetmeden tarama yapılmalıdır. Bunlar;
· Korunmasız cinsel ilişki yaşamak ve birden fazla partnerle olmak,
· Damar içi ilaç bağımlılığı ve ortak enjektör kullanımı,
· HIV pozitif bir kişi ile ilişki yaşamak,
· Görülme sıklığı yüksek bölgelere seyahat etmek ya da orada yaşamak ve
· Cinsel saldırıya maruz kalmaktır.
Tedaviye erken dönemde başlanması, düzenli takip ve tedavi ile bulaşın engellenmesi, kişinin yaşam süresinin uzaması, yaşam kalitesinin artması, HIV ile ilişkili hastalık ve ölümlerin azaltılması sağlanabilmektedir
Önlenebilir bir hastalık olan HIV /AIDS ile mücadelenin en etkili yolu, korunma önlemlerini uygulamaktır. Tek eşliliğin yanı sıra, riskli cinsel temasta doğru kondom kullanımı, hastalığın cinsel yolla bulaşmasına karşı en güvenli ve basit korunma yollarıdır.